Haftasonu elektrik kesintisi nedeniyle bazılarının üşüyeceği, kentin tamamının susuz kalacağı basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna duyurulmuştu.
Mahalle bakkalından kendi parasına minnet alışveriş yapan Suriyeli kadının, gün içinde kılık değiştirerek kucağında çocuğuyla dilencilik yaptığı da bu hafta öğrendiklerim arasında.
Haftanın gündemi şüphesiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü oldu. Gazetecilerin kanuni haklarını temsil eden yasanın kabul günü nedeniyle değerlendirilen bu özel gün, yeniden meslek sorunlarının gündeme getirildiği, yemeklerin yenildiği, müziklerin dinlendiği, hediyelerin dağıtıldığı bir gün oluverip geçti gitti.
Tertiplerin ilki Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından organize edildi. Çok sayıda gazeteciyle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, AK Parti İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol ve Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile bir kahvaltı yaparak kentin sorunlarını konuştuk.
Aynı gün, Urfastar ailesi olarak Doğa Mangal’da buluşarak güzel bir akşam geçirdik.
Ertesi akşam da çiçeği burnunda derneğimiz Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği’nin tanıtım ve birliktelik gecesinde daha geniş bir katılımla toplandık.
Çalışan Gazeteciler Derneği Başkanı değerli ağabeyimiz Tahir Gülebak, dernek kurma fikrini ilk açıkladığı zaman fikrimi söylemiş, yeni bir dernekten ziyade birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu beyan etmiştim. O da aynı fikirde olduğunu, birlik ve beraberliğin şart olduğunu, görevi en iyi şekilde yürütebilecek kişinin meslek çalışanları tarafından seçilerek koltuğa oturtulması gerektiğini söyledi. Ve ekledi: “Sonuçta dört cemiyet var. Bizim kuracağımızla sayı beş ediyor. Dilerim bir araya gelir ve buluşuruz. Ben düzenlediğim bu gece vesilesiyle herkesin bir araya gelmesini, sorunların konuşulmasını, birlikteliğin sağlanmasını istiyorum” diyerek birliktelik fikrine çok sıcak baktığını ve en başta kendisinin bu fikri desteklediğini söyledi. Sözünde durarak, cumartesi akşamı düzenlediği geceye de diğer cemiyet başkanlarının yanısıra tüm gazetecileri, basın çalışanlarını davet etti.
Her cemiyetten gazeteci, hatta Batman’dan, Siverek’ten gazeteci dostlarımız da geceye teşrif ettiler.
Tahir Gülebak’ın bu güzel davetine katılanlar arasında yıllardır mesleğin içinde olan isimleri sayarsak, Reşat Uzun, Mustafa Çadırcı, Şükrü Dolaş, Faruk Bayuk, Nihat Çiçek, Mehmet Yıldırım, Halil Çini, Mutlu Güneş, Mehmet Canbek, Ekrem Demirbilek, Ali Leylak, Ferhat Özer, Mehmet Demir, Mehmet Şansal, gözüme çarpan ilk simalar arasındaydı. İsmini hatırlayamadığım yüzlerce basın emektarı ve çalışanı da bu güzel gecede bir araya gelmişti.
Kentin Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, AK Parti İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, STK başkanları da geceye şeref vererek gazetecilerin bu özel gününde yanlarında oldular.
Ancak gecenin eksiği vardı ki, gelmesi gereken asıl kişiler o gece oraya gelmemişlerdi. Onlar, birleşme çağrısı yapılan diğer gazeteci cemiyet başkanlarıydı.
Gazeteci dernek başkanlarından geceye katılan Anadolu İnternet Gazetesi Yayıncıları Derneği Başkanı Ruha TV Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahin Güneş ile Şanlıurfa Gazeteciler ve Yazarlar Dernek Başkanı Sayın Celal Çiftçi olmuştu. Onların bu onurlu davranışı da gerek sunum esnasında, gerekse katılan davetliler tarafından takdirle karşılandı.
Sayın Ahin Güneş ve Sayın Celal Çiftçi’nin yanısıra orada bulunması gerekenlere gelince;
GAP Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Kemal Kapaklı’ydı ki, gerek görev yaptığı Harran Üniversitesi’nde, gerekse Güneydoğu gazetesi ile ülkeye kazandırdığı belki yüzlerce gazetecinin üstadıydı.
Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Başkanı Sayın Veysel Polat’tı ki, 1997 yılından beri yerel yayıncılığın değişim sürecini başlatan, ağır fıtratına rağmen yeniliklere açık olan, gazetecilerin birlik olması gerektiği fikrini ilk ortaya atandı.
Şanlıurfa Gazeteciler Derneği Başkanı Sayın Kamil Güler’di ki, uzun yıllar kentteki gazetelerin belki de tek haber kaynağı olan Valilik Basın Müdürlüğü görevini yapmış, basın yasası ve mevzuata hakim donanımlı biriydi.
Üçü orada yoktu.
Gözler onları aradı, programın sunucusu Mustafa Çadırcı özellikle o isimlerin de bu gecede bulunması gerektiğini ima etti.
Geriye kalan, protokol konuşmalarından başka bir şey değildi.
Protokol konuştuktan sonra da program bitti.
Yaklaşık 250-300 kişinin katıldığı bu gecede Sayın Tahir Gülebak sözünü tutmuş, herkesi davet etmiş ve birlik, beraberlik fikrinin hayata geçirilmesi için bir adım atmıştı. Amaç birlik ve beraberlikse, gazetecilerin hepsi aynı fikirdeyse bunun olmaması için bir neden yok diye düşünüyorum.
Olması gereken, şartları biraz daha zorlamak.
Yukarıda ismini zikrettiğim üç cemiyet başkanını da bu fikrin etrafında buluşturarak bir adım daha ileriye taşımak.
Bu vesileyle Sayın Tahir Gülebak, Sayın Ahin Güneş ve Sayın Celal Çiftçi’ye büyük sorumluluk düşüyor.
Basında birlik ve beraberliğin şart olduğuna yürekten inanan bu iki insan, bence bir adım daha atmalı. Birlik beraberlik fikrini taşıyan birkaç büyüğümüzle birlikte üç ismi özel olarak bir araya getirip, birliktelik fikrini pekiştirmeli ve iş sonuca ulaşmalı.
Başkanlık ve yönetim sistemi, üye olma kriterleri, seçim usulleri gerekli şartlar gözönüne alınarak düzenlenir ve böyle bir birliktelik sağlanırsa bundan kârlı çıkacak olan sokakta haber kovalayan kameraman, işin mutfağında dirsek çürüten grafiker, matbaada çalışan eleman, sokakta gazete dağıtan personel olacaktır.
Bu birliktelik, gazetecilerin menfaatini gözetmenin dışında, kentin menfaatlerini gözetme, meslek onurunu koruma, prestijini arttırmaya yönelik atılacak en büyük adımlardan biridir.
Böyle bir birlik ve beraberliğe yanaşmayanı ise bundan böyle kamuoyu tanır. Birlik beraberliğe yanaşmayan, bu fikri benimsemeyen kendi egosu için cemiyet başkanlığı yürüten, cemiyet başkanlığı etiketiyle iş koparan olur.
Biz fikri ortaya attık. Bir olalım, birlikte olalım. Ayrı gayrı yapmayalım dedik.
Bir adım gelene, on adım gitmek, yürüyerek gelene koşarak gitmek Sünnetullah’tır.
Bu gece vesilesiyle orada bulunan ismini sayıp, sayamadığım herkesin birliktelik fikrini benimsediğine, Sayın Tahir Gülebak’ın ilk adımı attığına, Sayın Celal Çiftçi ve Ahin Güneş’in buna karşılık on adımla karşılık verdiğine, diğer cemiyet başkanlarının ise koşacağına inanmak istiyor, saygılar sunuyorum.