Bir yandan bayram yaklaşıyor, bir yandan bugün babalar günü. Babasız olup da bayrama giren çocukların durumları nedir? Geçen gün bizim çocukların bayram ihtiyaçlarını temin ettiğimde bu soru aklımı kurcalıyordu ki, elimden geldiği kadarıyla boynu bükük çocuklarımıza bir nebze katkım olsun diye Ayışığım Derneği’ne uğradım.
Bazı arkadaşların gönüllü olarak görev aldığı derneğin binasını gezme fırsatı buldum. Urfalı hayırseverlerin kurduğu bu dernek kısa zamanda kurumsallaşarak çok ciddi faaliyetler yapmaya başladı. Urfa’nın yetimlerine, öksüzlerine umut oldu. Bir çocuğun anasızlığı, babasızlığı giderilebilecek bir eksiklik olmasa da bayrama girerken, babalarının olmaması nedeniyle yaşayacakları yoksulluğu bir nebze hafifletmek bu hayırsever insanların kurduğu organizasyon ile gerçekleşiyor.
Ayışığım Derneği, bu yıl en az 20 bin, imkan olursa 40 bin yetim-öksüz çocuğu giydirmeyi planlıyor. Şimdilik 20 bin hedefine yaklaşılmış durumda.
Dernek yetkililerinden edindiğim bilgilere göre bugüne kadar 2154 yetim aile destek için derneğe başvuru yapmış. Bunlardan 72 ailenin durum tespiti devam ediyor. Tespit edilenlerden 1823 aileye gıda yardımı almaya devam ediyor.
Dernek binasını gezerken gördüğünüz bir husus var ki, titizlik ve rencide etmemek esası büyük dikkat çekiyor. Yönetimde görev alanlar sırayla gün boyu nöbetçi kalıp, giyim yardımlarını almaya gelenlere yardımcı oluyor. Dernek çalışanları işlerini dört dörtlük yapıyor. Dernek binası yönetim birimleri, komisyonları, misafirhanesiyle Urfa’ya yakışmış. Hepsinden önemlisi ise, bu derneğin organizasyonu ile ihtiyaç sahiplerinin faydalandığı giyim ve gıda mağazası. Her biri ayrı katta yapılmış mağazalarda ihtiyaç sahipleri istediklerini alıp, kendilerine dağıtılan kartlardan geçirdikten sonra evlerine mutlu şekilde dönebiliyor olmaları. Çocukların oyuncaklarına kadar düşünüldüğü mağazada çarşı pazarda olmadığı kadar çeşit, tüm ihtiyaçlara cevap veren marketteki reyonlar görülmeye değer.
Kısacası bu derneğin yaptığı çalışmalar, yetimin öksüzün yoksulluğuna çare olması yazıyla anlatılacak gibi değil. Gidip görmek, o duyguyu ve yardım etme gururunu, huzurunu yaşamak gerekiyor.
Öyle insanlarımız var ki, rahat rahat evlerinde oturup, istediklerini yiyip içerken çevrelerinde, şehirlerinde fakir, ihtiyaç sahibi, boynu büyük olan kimse yok gibi düşünüyor. Üzerlerine farz olan zekatlarını verecek yer bulamıyor, hayırlarını amacı dışında olan yerlere sevkedebiliyorlar.
Gidip derneğin çalışmalarını, tespit edilen ihtiyaç sahiplerini gördükten sonra memlekette ne kadar yetim öksüz varmış diyeceksiniz.
Hele bir de yardımınızı yaptığınızda bu yardımın mutlaka yerine ulaştığını ve bu yardımdan faydalanan insanların mutluluğunu gördüğünüz zaman kalbi huzurun ne olduğuna şahit olacaksınız.
Allah bu hizmeti hayata geçirenlerden ve destek olanlardan razı olsun.