Birecik'in Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Müslüm Acar, Urfa'nın Batı'ya açılan kapısının Birecik olduğunu söyledi. 

Röportaj: Paşa BENZER

Bu haftaki röportajımızın konuğu Birecik Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Müslüm Acar oldu. 2013 yılının Mayıs ayında göreve geldiklerini belirten Başkan Acar, Birecik ilçesinde alt yapı çalışmaları devam eden OSB başta olmak üzere Birecik’in fıstığı ve turizm alanında tanıtımına vurgu yaptı.

İşte Müslüm Acar ile gerçekleştirdiğimiz röportaj...

 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Müslüm Acar, Birecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyım. 2013 Mayıs ayında seçildim. Serbest olarak Jeoloji Mühendisliği icra ediyorum.

 

Birecik OSB'de şuan ki durum nedir? Siz Birecik OSB için çok büyük emek verdiniz. Durum ne?

Doğrusu biz geldiğimizde Birecik OSB'nin tapuları bile yoktu. Organize Sanayi bölgesinde Ticaret Odasının % 94, hissesi ve % 6'da Yatırım İzlenmenin hissesi vardı. Yatırım izlemenin hisselerini %35 yaptık ve Allah şükür tapularımızı aldık. O süreç uzun bir süreçti oldu ve sonuç olarak Birecik ilçemizin gelişmesi ve kalkınması için OSB'nin ilk alt yapı kazısına başladık. Bugüne kadar organize sanayi bölgemizde 3 milyon TL'ye yakın iş yapmayı başardık. OSB ile ilgili olarak uygulama ve diğer Projelerimizin tamamı Bilim ve Sanayi Bakanlığınca onaylandı, şuanda Bakanlıkta keşif bedelli bir kredi kullanmayı düşünüyoruz. Bu krediyi alt yapı inşasıyla ilgili kullanmayı planlıyoruz. Sanırım iki ay içerisinde alt yapı inşasının ihalesi yapılacaktır. Birçok sektöre çağrıda bulunduk, 41 Parselli OSB'nin % 35'ne yakınının tahsisini gerçekleştirdik. Alt yapı tamamlandıktan sonra Birecik OSB'de Fabrikaların temelleri bir bir atılacaktır.

 

Birecik sanayisiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Ben göreve geldiğimi 2013'den bu yana odamıza kayıtlı üye sayısında yüzde 30 bir artış var. Bu çok güzel bir gelişme. Birecik ilçesinin gelişmesi için inşaat sahalarının açılması gerekiyor İnşaat sektöründe Birecik ilçesine ciddi bir sıkıntısı var. Birecik'in bir tarafı, Fırat nehri,  Karşıyaka mahallesinde inşaata uygun bir alan yok, TOKİ Bölgesinde imara uygun alanlar var. Birecik'in büyümesi ve gelişimi için yeni imarlı alanların açılması lazım. Birecik hakikaten bu bölgenin Batı'ya açılan kapısı, Urfa'dan daha avantajlı durumda görüyoruz.  Antep'e yakın olmak Ulaşım sorunu yok. Tarım alanında geniş bir potansiyeli var. Birecik'in en ciddi gelir kaynaklarından birisi fıstıktır. Çok kaliteli fıstığa sahip. Fıstığının daha fazla değerlendirilmesi gerekiyor.

 

Birecik en büyük gelir kaynağı olan fıstığı markalaştırma konusunda Ticaret ve Sanayi Odasının bir çalışması oldu mu?

Birecik ilçesinde yetişen Fıstığın markalaşması için bir başvurumuz var,  coğrafi işaret noktasında girişimimiz oldu. Ziraat Odası Başkanımızla görüştük ortaklaşa bazı projeler üreteceğiz. Fıstık bahçelerini sulama konusunda ciddi bir sıkıntısı var. Ağaçlarımızın neredeyse yüzde 20'si falan kurumuş durumda bu çok ciddi bir sıkıntı, hatta biz Borsalar Birliğine şöyle bir öneri de getirmiştik, özellikle Birecik fıstığını özendirecek bir takım yasal değişikliklerin yapılmasıydı. Çünkü Birecik fıstığının ayrı bir tadı, lezzeti var. Herkes kendi ürünü için belki bunları söyler ama Birecik fıstığının gerçekten farklı bir tadı ve lezzeti var. Bence bu noktada özellikle sulamayla ilgili, Altınova projemiz var yıllardır atıl durumda. Bir an önce bu projeler hayata geçirilmeli Yanı başımızda Fırat nehri var. Bir fıstık ağacı en az 15 yılda yetişiyor.  Fıstık alanlarının sulanması ve projelendirilmesi lazım. Ziraat Odası başkanımızla görüşürken fındığa bir destek verilmesi gerektiğini söyledik Devletin fıstıkla ilgili bir taban fiyat belirlemesi gerekiyor.

 

Suriye olayları ekonomik anlamda Birecik'i nasıl etkiledi?

Suriye olaylarından sonra Türkiye'nin tamamı etkilendi ama tabi ki bölgemiz daha çok etkilendi. Suriye ile ticari ilişkilerimiz vardı. Biz bununla ilgili de hem Başbakanlığa hem Türkiye Odalar Borsalar Birliğine, Mürşitpınar sınır kapısının biran önce açılması, Kobani ile sınır olan bu kapının açılmasını talep ettik. Gıdadan tutalım her türlü alış- veriş yapılıyordu, Şimdi sınır ticareti yok kapı kapalı ve bölgede Ticaret yapanlar zor durumda. Suriye'deki olaylar ve bunun Türkiye'ye yansımaları bölgeyi ekonomik anlamda çok ciddi olarak etkiledi. Mesela bazen işadamlarımızla ya da esnafımızla görüştüğümüzde % 60-70 oranında ihracatta bir düşüş olduğunu görüyoruz. Bunun yegâne çözüm yollarından birisi öncellikle Mürşitpınar sınır kapısının açılması, bu kapı açılırsa hem bölgeye hem şehrimize hem de ilçemize çok ciddi yansımaların olacağını düşünüyoruz.

 

Bir STK olarak hükümete ne gibi bir öneri ve çağrınız var?

Güneydoğu Anadolu bölgesinde son yaşanan olayların ardından Ankara'da zaman zaman toplantılara katıldığımızda bölgeden gelen oda ve borsa Başkanlarının dile getirdiği bir şey var. Hem işverenlerin hem esnafın hem de halkın büyük bir kesimi çok zor günler geçirdi. Halk tabir yerindeyse iki taraf arasında kalmış.  Devletin burada yapması gereken elbette bazı öncelikler var. Devlet mağdur halka sahip çıkmalı. Bizde Sivil Toplum Örgütleri olarak bu konuda bize ne düşerse katkı sunmak isteriz. Ama öncelikle açıklanan bir ekonomik paket var. 35 milyara yakın bölgeye devletin yeni bir katkı sunacağı bilgisi var ama burada asıl yapılması gereken, yani bölgedeki ekonomiyi canlandırmanın yegâne yollarından birisi demokratik bir işlerliğin siyaseten yapılması lazım.  Devletin vatandaşla arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Hükümetin de bu konuda açıklaması var. Türkiye'de bir an önce anayasanın değişmesi, yani çoğulcu, katılımcı, özgür, demokratik bir anayasanın yapılması, bunun psikolojik yansımalarının da ekonomi üzerinde çok ciddi etkileri olacağını düşünüyoruz. Zaten bölge odaları ve borsalarıyla görüştüğümüzde özellikle bu olaylardan sonra esnafın birçoğunun da bölgeden ayrıldığı zaten iş yapılacak bir ortamında olmadığı, fakat biz kendi insanımıza güveniyoruz. El ele verirsek, objektif değerlendirmeler yaparsak bu ülkede ve bu bölgelerde çok şey üretilebiliriz. Bence Devletle sivil toplum örgütleri ya da Hükümetle sivil toplum örgütleri bir an önce hepimiz elimizi taşın altına gerekirse gövdemizi koymak durumundayız. Bu ülkenin çocukları bu ülkenin geleceği için bunları yapmak durumundayız. Yani meseleyi sadece ekonomik düzeyde değerlendirmek doğru değil, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki sorunları ekonomik bir perspektifle çözemeyiz. Dolayısıyla deminde söyledim bir an önce bu anayasanın demokratikleşmesi ondan sonra da hep beraber el ele vererek, omuz omuza işin altından kalkabiliriz diye düşünüyorum.

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Birecik'in en önemli özelliklerinden birisi de turizm, Fırat'la yan yana olmak ayrıca dünyaca ünlü nesli tükenen Kelaynak kuşunun Birecik'te olması büyük avantaj. Büyükşehir Belediyesine ve Urfa'daki bütün kamu kuruluşlarına da sesleniyorum. Birecik'in bir an önce turizme açılması ve değerlendirilmesi lazım. Örneğin konaklamayla ilgili çok ciddi sıkıntılarımız var. Yani buraya gelen turisti burada en az 1-2 gün tutmak lazım. su sporları başta olmak üzere bir çok etkinlik yapılmalıdır. Birecik turizm noktasında çok atıl ve geri bırakılmış yetkililerin bir an önce bu işe el atması gibi klasik cümle yerine bizde sivil toplum örgütleri olarak hep beraber el ele verirsek Birecik'i turizm noktasında ciddi potansiyele sahip olabilir. 

Zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.